BOŞLUK
Konuşabilsem keşke kızınca, bağırabilsem sevince, susabilsem mutluluğu, kussam içimdekileri..
Daha iyi olurdum sanırım. Herkesin kendi cümleleri olmalı hayata karşı, kızınca bi başkasına anlatmak yerine kızdığımız kişiyi yargılasak o an yüzüne vursak herşeyi kırılacağını düşünmeden?
Aksine kırılcağını düşünerek çok sustuklarım oldu. Kocaman bi boşluk var içimde dolmuyo sürekli ağrıyo. Sevgi istiyo benden sevilmek istiyo bi erkek tarafından. Son nedir bilmiyo, denemekten bıkmıyo, üzüleceğini bile bile atlıyo herşeye. En güzel yanıda denedim içimde kalmadı demesi :) Ve o hiç pişman olmuyo bu yüzden.
Birini istiyorum tanımadığım biri ama, adını nereli olduğunu benden nekadar uzakta olduğunu bilmek istemiyorum sadece konuşsun benimle istiyorum. Belki mektupla olmasada mesajla konuşsak anlatsam her şeyi aklımdaki her şeyi. Anlatsa oda bana kendini tanımadan tanısam onu. Gözlerini görmeden ona dokunmadan en yakınım bellesem onu kafamda. Tanıdıklarım bu hale soktu ya beni bide bunu denesem diyorum. Konuşmaya çok ihtiyacım var boğuluyorum..
Boşlukta boğulmayı da tattık sonunda..
Aynı beni anlatmana hayret kalıyorum. Fakat buna bile doydum bense adeta ruhlar alemindeymiş gibi sevmek istiyorum ne dokunalım ne görelim nede konuşalım sadece o hissi yaşayalım. Sevgiyi aşkı. Dibine kadar...
YanıtlaSil